Hayal meyal bir cafe burası... Taş duvarları, küçük ahşap pencereleri, kahverengi ahşap masa ve sandalyeleriyle... Pencere önünde; kırmızı, pembe ve beyaz sardunya çiçekleri ile fesleğen saksıları... Ardında orman manzarası, çam kokulu yemyeşil bir orman... Farklı lezzetler ve hayata dair herşey var mönüde... Çam ağaçlarının kokusu, içeride nefis yemek kokularıyla karışıp sohbetimize eşlik edecek Cafe Sardunya'da... Hoşgeldiniz :)

10 Mart 2007

ŞIH MUALLA ve Nar ekşisi...


Antakya ‘lı arkadaşım Ali Rıza ‘dan aldığım bir tarif... Yöresel mutfaklardan denemeler yapmaktan keyif aldığımdan ve farklı tadlar arayışında olduğumdan söz edince ,işte bu güzel yemeğin tarifini verdi bana... Hatta memleketindeki anneciğini de telefonla arayarak tarifin doğruluğunu da teyid etti :) Ağırlıklı et yemeklerinden oluşan Antakya mutfağında ana yemek önünden ikram edilen ,çok sevilen bir yemekmiş ŞIH MUALLA sevgili Ali Rıza’nın anlatımıyla... Bir Ege’li olarak benim anayemek olarak kabul edebileceğim hafif ve oldukça lezzetli bir yemek...
.
ŞIH MUALLA ‘yı pişirmek için hevesle mutfağa girdiğimde evde nar ekşisinin kalmadığını farkettim :( Önce biraz keyfim kaçtı... Fakat birden aklıma dolapta bulunan ,iki üç ay önce almış olduğum ve evde kimsenin içmek istemediği nar suyu geldi. Bir gazetede narekşisi yapımını okumuştum... Denemek için harika bir fırsattı bu...

250 ml. lik nar suyunu toprak tencereye boşaltıp ocağa koydum. Orta ateşte yaklaşık yarım saat kadar kaynattım. Kaynadıkça nar suyu buharlaşıp koyulaştı... Reçel kıvamına gelince ocaktan alıp bir kaseye boşalttım. ŞIH MUALLA’yı pişirmek için ihtiyacım olan yarım çay bardağı nar ekşisi hazırdı :)


Siz de nar ekşisini evde kendiniz hazırlayabilirsiniz.. Bunun için benim gibi hazır satılan katkısız nar sularından kullanabilirsiniz. Dilerseniz narı sıkarak elde edebileceğiniz nar suyuyla da yapabilirsiniz tabiii... Bu biraz daha zahmetli olacaktır. Dikkat etmeniz gereken temel husus kaynatırken toprak bir kap kullanmanız gerektiği...

Gelelim yemeğimizin tarifine ;

Malzemeler :
1 kg. patlıcan
1 su bardağı yeşil mercimek
7-8 adet domates
1 yemek kaşığı salça
4 adet yeşil biber
4 adet ortaboy kurusoğan
3-4 diş sarımsak
1 çay bardağı zeytinyağı
Yarım çay bardağı nar ekşisi
kuru nane
karabiber
tuz
üzerine ;
maydanoz









Yapılışı :
Patlıcanların baş kısımlarını kesmeden ,sadece saplarını keserek alacalı soyup boylamasına 3 dilime ayırıyoruz. Sonra bu dilmleri ortadan ikiye kesiyoruz. Tüm patlıcanları bu şekilde doğradıktan sonra 1 saat kadar tuzlu suda bekletiyoruz. Mercimeği haşlayıp suyunu süzerek derin bir kaba alıyoruz. Soğanların ve domateslerin kabuklarını soyup yemeklik doğruyoruz ,biberlerin tohum kısımlarını çıkararak ince doğruyoruz ,sarımsağı dövüyoruz . Hazırladığımız malzemeleri mercimeklerle karıştırarak ,salçayı da ilave edip tuz ve karabiberle tadlandırıyoruz. Patlıcanları suyun içerisinden alarak tencerenin dibine bir sıra diziyoruz. Üzerlerine hazırladığımız karışımdan yayıp tekrar bir sıra daha patlıcan diziyoruz. Mercimekli karışımın kalanını döşeyip üzerine patlıcanları kapatıyoruz. Yemeğimizin üzerine yağ ,nar ekşisi ve 1 su bardağı sıcak su dökerek ocağa koyup orta ateşte yaklaşık 1 saat kadar pişirdikten sonra ocaktan almadan üzerine kuru nane serperek ocağın altını kapatıyoruz. Servis tabağına alıp üzerini maydanoz ile süsleyerek servis yapıyoruz.


Afiyet olsun...



Bu güzel yemeğin tarifi için Ali Rıza’ya ve sevgili annesine teşekkür ediyorum :)


16 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhabalar ;
Benim babam Lübnan göçmeni bir ak arap.Türkiye'de ilk geldikleri yerdir Antakya.Ama uzun süre orada yaşamadıkları için fazla bir bağımız olamadı.Ama biz baba-kız arap ve Antakya yemeklerine çok meraklıyızdır.Tarifiniz de benim için muhteşem.En sevdiğim lezzetler birarada.Paylaşımınız için çok teşekkürler.(Benim narekşimi bahçıvanım kendi bahçesinin narlarıyla yapıyor ve tahmin edersiniz harika oluyor,gelecek sene size de ulaştırmak isterim.

ArMeda dedi ki...

Nilaycım oldukca lezzetli bir yemeğe benziyor tam benlik ellerine sağlık canım sevgiler..

munevver dedi ki...

Nilaycığım,yemeğinin içinde en sevdiğim şeylerden,mercimek ve patlıcan var.Denemek isterim.Tadını çok merak ettim çünki.Eline sağlık..
Nane Limon

Aybike Ceylan dedi ki...

Nilay'cim ellerine saglik, ben de bu yemegi biliyorum ama hic denemdim. Ama nar eksisi olunca eminim harika olmustur.
Sevgiler

Unknown dedi ki...

Nilay,
Canim nar eksisini bizde burada arap marketler diye tabir ettigimiz yerlerden bulabiliyoruz.Eger lahana sarmasini seviyorsan bende onu nar eksisi ile yapmani tavsiye ederim...

Yemegin cok hos olmus.Icindeki tum malzemeler ozellikle patlican cok sevdigimdir.Ellerine saglik arakdasinada tesekkurler tarifi icin...

Safak 53:)

Özlem dedi ki...

Merhaba Nilay,

Ben bu yemeği kayınvalidemden öğrendim. Mersinli oldukları için bu yemeği sık sık yaparlar. Ama onlar o bölgede bulunan küçük tombik patlıcanları (bostan değil) kullanarak yapıyorlar. Diğerine göre çok daha lezzetli olan bu patlıcanları maalesef İstanbul’ da hiç göremiyorum. Öncelikle patlıcanın sapının etrafı ince bir hat şeklinde soyuyorlar. Gövdesini de alacalı soyduktan sonra tabanından sapına doğru iki başından bıçağı ucuna kadar götürmeden iki kulak oluşturacak şekilde kesiyorlar. Sonra da hazırlanan mercimekli harcı patlıcanın bu iki kulağının arasına sıkıştırmak suretiyle tencereye bir daire oluşturacak şekilde diziyorlar. En sonunda da üzerini artan harçla kapatıp ağır ateşte pişiriyorlar. Kırmızı eti çok kullanmayı tercih etmediğim için benin favori yemeklerimden biridir. Üstelik son derece de besleyici. Ama adının Şıh Mualla olduğunu bilmiyordum açıkcası. Sayende öğrenmiş oldum. Ellerine sağlık

Görüşmek üzere sevgiler.

Sıcak Mutfaklar dedi ki...

offf offf bunu enişteme pişirmeliyim.bayılır mutlaka.
oylum

Tuba dedi ki...

Yoresel yemeklere ben de bayiliyorum Nilay'cigim.Bu yemegi duymamistim, denemek isterim. Ben de bugun yoresel yemekler koydum bloguma, eger yore yemeklerini seviyorsan, eminim ilgini cekecektir, sevgilerle,

*Ra dedi ki...

Nilaycığım ne harika bir yemek. Bunu yapmak için yazı bekleyeceğim canım. Patlıcan yazın daha lezzetli olur ya. Bu arada minik bir süprizim var sana sitemde. Sevgilerimle...

nilay dedi ki...

Sevgili Ayça ;
hoşgelmişsin :) teşekkür ederim...Umarım pişirir ve babanla birlikte keyifle yersiniz :) nar ekşisi konusunda şanslıymışsın...biz genelde hazır satın almak durumunda kalıyoruz.

sevgilerimle

Arzu'cum ;
teşekkür ederim...sarımsak ,soğan ,patlıcan birarada olur da yemek lezzetli olmaz mı ,değil mi ;)

sevgiler

Sevgili Münevver ;
umarım dener ve sonuçtan memnun kalırsın...biz sevdik çünkü :) teşekkür ederim canım

sevgilerimle

nilay dedi ki...

Sevgili Aybike ;
nar ekşisi ayrı bir lezzet katıyor yemeğe...tavsiye ederim ,lezzetli oluyor...teşekkür ederim :)

Gülenay'cım ;
bizde marketten alıyoruz nar ekşisini ...o gün evde olmayınca deneme yaptım :)tavsiyeni lahana sarmasında deniyceem arkadaşım...teşekkür ederim
öptüm kocaman :)şu şafak biraz elini çabuk tutsun değil mi :))

Sevgili Özlem ;
arkadaşım ve annesi böyle yapıyorlarmış...ben onların tarifini uyguladım..ancak dediğin gibi olanına internette de rastladım...o şekilde de yapanlar var sanırım...tarifin için teşekkürler :)adı Şıh Mualla imiş...hepberaber öğrenmiş olduk değil mi :) teşekkür ederim

sevgiler

nilay dedi ki...

Sevgili Oylum ;
enişteni sevindirmen için bir fırsat o zaman...umarım yaparsın ve beğenir o da :)

sevgilerimle

Rabia'cım ;
yöresel tadlar çok ilgimi çekiyor...yeni bir tarif duyduğumda kafama yatıyorsa hemen denemek istiyorum böyle :) seninkine de bakiiiim o halde....sürprizi de merak etttim :) hemen geliyorum

sevgiler

Adsız dedi ki...

ot yemeğin çok güzel ama kek ve kurabiye seven biri olarak bu browninin tarifini aldım gidiyorum canım ellerine sağlık her şey her zaman ki gibi çok güzel

Adsız dedi ki...

merhaba,
yemeği yaptım.ancak ben içine 1 çorba kaşığı balzemik sirke ve limon suyu koydum. Güzel oldu. balığın yanına yakıştı. Hafif bir lezzet.
Siteniz güzel; ancak genel olarak kimse yaptıklarınızı denemiyor izlenimi veriyor. Kimse yapıp yorum bırakmamış sadece resimlere yorum var. bu nedenle site ikna edici durmuyor. Bir de siz yaptıklarınız içinde çok çok beğendiklerinizi ve yaptıklarınızdan yiyenlerin yorumlarını aktarırsanız siteyi ziyaret edenler için daha faydalı olacaktır.

nilay dedi ki...

Sevgili Deniz ;
öncelikle hoşgelmişsin ve değerli fikirlerini yazdığın için teşekkür ederim :)
Bloglar aleminde yorum bırakma olayı karşılıklı maalesef :) Yani genelde ben blog blog dolaşıp yorum bırakırsam ,iletişime geçersem blog sahipleri gelip yorum bırakıyorlar. Haftanın 6 günü yoğun bir iş temposuyla çalıştığımdan buna vakit bulamıyorum. Dolasıysıyla yorum sayısı bu yüzden az. Bırakılan yorum sayısının az olması bence tariflerin denenmediği anlamına gelmiyor. Yorum bırakmayan pek çok ziyaretçinin sayfadan denemeler yaptığına ve memnun kaldığına eminim çünkü teşekkür mailleri geliyor sürekli... Yorum bırakma işi farklı... Dikkat edersen birçok blogta hergün soframızda olan sıradan tariflere bile 40-50 yorum bırakıldığını görebilirsin. Ben özellikle farklı ,sıradan olmayan tarifleri yazıyorum. Hepsi bizzat kendi denediğim (teyzemin ,komşumun vs. yaptığı değil ),ve gerekiyorsa düzeltmeler yaptığım ve beğendiğim tarifler. Uyguladığım yeni tariflerde başarısız olanları ve beğenmediklerimi asla siteye koymuyorum çünkü...

sevilerimle

Unknown dedi ki...

YEMEĞİN MALZEMELERİ DOĞRU FAKAT KATKAT DİZMEK DİYE BİŞEY YOK.
YAPIMINDA BİRAZ FARKLILIK VAR. BU ARADA BEN ANTAKYALIMYIM HEMDE HASINDAN,BU YÜZDEN İYİ BİLİR VE ANTAKYA PATLICANI BULDUĞUM İLK FIRSATTADA YAPARIM HEMEN , O PATLICANI BİLENLER BİLİR NASIL LEZZETLİ OLDUĞUNU...
ELLERİNİZE SAĞLIK ÇOK GÜZEL GÖRÜNÜYO
AYRICA TEŞEKKÜR EDERİM TANITIMIMIZI YAPTIĞINIZ İÇİN.